İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Trabzon Gezi Rehberi: İsviçre Alpleri’nin Kardeş Köyü Hamsiköy’de Sütlaç Keyfi

Karadeniz Bölgesi’nin en güzel köylerinden biri olan Hamsiköy, Trabzon ilinde bulunuyor. Kendinizi İsviçre Alpleri’ndeki Heidi gibi hissetmeye hazır olun!

Karadeniz turuna karar verdiyseniz ve zamanınız kısıtlıysa muhtemelen uçakla seyahat edeceksiniz demektir. Bu sebeple de uçak biletiniz Trabzon’a olacak zira Rize’de havalimanı bulunmuyor.

Trabzon’a uçakla indikten sonra burada en az bir gün geçirmenizi tavsiye ederiz. Her ne kadar doğanın bakirliği bu civarda tahrip edilmiş olsa da, Trabzon’da da görülecek, keşfedilecek pek çok doğal güzellik bulunuyor – henüz.

Sümela (Meryem Ana) Manastırı – Maçka

Trabzon’un Maçka ilçesindeki Karadağ eteklerinde yer alan Sümela, rivayete göre Bizans İmparatoru  I. Theodosius zamanında (375-395) yıllarında kurulmuş. Kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı adını “siyah” anlamına gelen “melas” sözcüğünden alıyor. Bilimsel verilere göre geçmişi 13. yüzyıla uzanan tarihi manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor. 

Yıllardır restorasyon çalışmaları sebebiyle ziyarete kapalı olan Sümela, 2019 yılının Mayıs ayında ziyarete açıldı. Ancak restorasyon çalışmalarının sadece 1.Etap’ı tamamlandığı için çok az bir kısmını uzaktan görebiliyorsunuz. İçine girmek kesinlikle yasak.

Ulaşım: Trabzon’un Maçka ilçesinde bulunan Manastır, Milli Park’ın içinde bulunuyor. Restoranların olduğu yerden manastır için 2 alternatif yol bulunuyor. Birisi 3 km’lik araba yolu ve gidiş-dönüş 5 TL gibi sembolik bir ücretle doldukça kalkan servisler sizi Manastır’a birkaç dakikada ulaştırıyor.  Diğer yol ise yaklaşık 1.5 km’lik yürüyüş yolu. Ağaçların içinden geçerek yürüyüş yolunu takip edin ve Manastır’ın en güzel manzarasını, kayaların alt kısmından buradan görün. Yorgunluğunuz işte o an bitecek!

Hamsiköy

Sümela Manastırı’na yaklaşık 45 dakika mesafede bulunan Hamsiköy, kesinlikle Trabzon’da gördüğümüz en güzel yerdi. İsviçre Alpleri’ndeki köylere benzeyen manzarası ve  yemyeşil doğasıyla biz bu köyü çok sevdik. Kuş sesleri eşliğinde köye vardığımızda kendimizi huzurun kucağına attık adeta. Buraya gelmişken ünlü sütlacını da tadalım dedik ve Niyazi Usta’ya uğradık. Sütlacı bize biraz şekersiz gibi geldi (üstelik fiyatlar da Karadeniz’in geneli gibi yüksekti) ama bu mekanın manzarasına hayran kaldık. Bu mekanda sütlaca değil ama manzaraya kesinlikle doyduk. Ne yapın edin, Trabzon’a geldiğinizde mutlaka Hamsiköy’e uğrayın, asla pişman olmazsınız.

Hapsiyaş Köprüsü (Kiremitli Köprü)

Trabzon’dan Uzungöl’e giden yolun üzerinde bulunan bu tarihi köprüye, çatısında bölgeye has kiremitler kullanıldığı için Kiremitli Köprü de deniliyor. Bizim vaktimiz olmadığı için burada mola veremedik ama sizin aklınızda olsun.

Uzungöl

Bizi hayal kırıklığına uğratan, sosyal medyada hakkında yapılan olumsuz yorumları haklı çıkaran Uzungöl… Gölün etrafında o kadar çok otel, restoran, eğlence parkları var ki, gölün ve doğanın rengi, ahengi hissedilmiyor bile. Arap turistlerin akın ettiği Uzungöl, hem araba hem de insan trafiğine maruz kalmış durumda. Bu sebeplele biz Uzungöl etrafında hiç durmadık ve buraya tepeden bakan Galo Omad Cafe’de çay molası verdik.

Bonus

Atatürk Köşkü Müzesi

Trabzon’a hakim Soğuksu sırtlarında, çam ormanları içinde yer alan bu müzenin bulunduğu bina, Kostantin Kabayanidis tarafından 1890 yılında yazlık olarak yaptırılmış.  Atatürk, 1924 tarihinde Trabzon’a ilk kez geldiğinde günümüzde Trabzon Müzesi olarak kullanılan bu konakta ağırlanmış. Biz buraya gidemedik ama sizin vaktiniz olursa bir uğrayın deriz.

Trabzon Müzesi

Kostaki ailesine ait eski bir konak olan bu müze, aynı zamanda Kostaki Konağı olarak da biliniyor. İçerisinde konağa ait eşyalar, Etnografya ve Arkeoloji Müzesi de bulunuyor. Gitmek istrseniz aklınızda olsun, bizim buraya da vaktimiz yetmedi.

Ne Yiyelim?

Biz Trabzon civarında tam bir gün geçirebildiğimiz için burada pek yemek yemeye de vakit ayıramadık. Ancak dillere destan Sürmene Pidesi’ni yemeden de dönmedik.

Sümer Restaurant: Sümela Manastırı’na giden yol üzerinde yer alan Sümer Restaurant, dere kenarında, doğanın içinde yer alıyor. Biz burada yöresel köy kahvaltısı yaptık. Her şey çok taze ve nefisti. Manzaranın güzelliği ile burada doymamak mümkün değil zaten 🙂

Bozo Pide: Trabzon’un Sürmene ilçesinde bulunan Bozo Pide’de, incecik hamuru çıtır çıtır ağızda eriyen lezzetli bir Sürmene pidesi yedik. Hem açık hem de kapalı pide çeşitlerinden sipariş etmeniz mümkün. Biz kıymalı ve peynirli açık pide söyledik. Pideler alışık olduğumuzun dışında biraz yağlı olsa da lezzeti yerindeydi.

Galo Omad Cafe: Uzungöl manzarasına karşı çay içmek isterseniz bu mekan oldukça güzel bir manzara sunuyor. Bir demlik çay söyleyin ve manzaranın tadını çıkarın.

Trabzon şehir merkezinin her yerinde inşaat görecek olsanız da, Uzungöl’de beton yığınları arasında katledilen doğaya karşı duygu yüklü olsanız da, bu şehir her şeye rağmen Karadeniz Bölgesi’nin vazgeçilmez yerlerinden. Çünkü burada Hamsiköy var ve bu köy Trabzon’un açık ara en güzel yeri. Sırf bu köy için bile Trabzon’a gidilir. Ne demişler: ‘’Yolculuk önce seni sözsüz bırakır, sonra da iyi bir hikaye anlatıcısına dönüştürür.’’ Öyleyse ne duruyorsunuz?

Gidin, gezin, keşfedin… hayat gezince güzel!

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir