Bir gün Afrika hayalleri kurarken Nairobi’nin bana ne kadar uzakta olduğunu düşünüp, onunla kavuşma anımı zamana ve hayatın akışına bırakmıştım. Nairobi derken şehrin içinde barındırdığı harflerin bile bana çok uzak olduğunu sanırdım. Meğer ne kadar da yanılmışım! Aslında uçakla sadece 7 saat mesafede bulunan bu Afrika şehri, bana düşündüğümden çok daha yakınmış.
Bir Ağustos sabahı 10 gün sürecek minik Afrika turumuz için eşimle yollara düştük. Size daha önceki yazımda bahsettiğim gibi İstanbul’dan Nairobi’ye Saudia Airlines ile Cidde aktarmalı uçtuk. İlk durağımız Nairobi olduğu için havalimanına iner inmez dışarıdaki havayı soluyup, gerçekten Afrika topraklarında olup olmadığımızı sorguladık. Hayatımızın en zorlu yolculuklarından biriydi Nairobi’de gezmek ama her şeye değdi!
Kenya Hakkında Genel Bilgiler
1963 yılına kadar İngiltere’nin sömürgesi altında olan Kenya, Hristiyanlık, İslam, Sihizm ve Hinduizm başta olmak üzere pek çok din çeşitliliğini içinde barındırıyor. Kenya’nın resmi dili İngilizce olsa da ulusal dilleri Swahili dili. Yerel halk kendi arasında Swahili dilinde konuşuyor ama her yaştan Kenyalı İngilizceyi ana dili gibi konuşuyor. Yalnız aksanları biraz zor anlaşılıyor ama zamanla çok iyi anlıyorsunuz.
Ülkenin para birimi Kenya Şilini (KES) ve Nairobi havalimanındaki döviz bürolarından dolar bozdurabilirsiniz. Havalimanından çıktığınızda sol tarafa doğru yürüyün, hemen solda döviz bürosu bulunuyor. Nairobi’de havalimanı ile şehir içindeki döviz büroları arasında bir fark yok, gönül rahatlığıyla paranızı burada bozdurabilirsiniz. Prizler bizim kullandığımız aygıtlara uygun değil. Bu sebeple Kenya’ya gitmeden yanınıza İngiltere’ye uyumlu adaptör aparatı almayı unutmayın.
Nairobi dünyada 12.000 hektar büyüklüğündeki parka sahip bir şehir. Dolayısıyla başkentin ortasında devasa bir orman bulunuyor. Bu parkın adı Nairobi Ulusal Parkı ve şehir merkezine 7 km mesafede bulunuyor.
Ayrıca Avrupa ülkelerindeki güllerin %80’i Kenya’da yetişiriliyormuş, biz bu bilgiyi Kenya’ya gidene kadar bilmiyorduk. Bu güller Avrupa ülkelerine ihraç ediliyormuş. Kenya’da her yerde kahve üretiliyor, bunu bilmeyen yok. Kahveleri gerçekten enfes. Kenya ayrıca çay üretiminde de dünyada ilk 5 sırada yer alıyor.
Kenya Vize İstiyor mu?
Evet, Kenya Türkiye vatandaşlarından vize istiyor. Ülkeye gitmeden online olarak vize başvurusunda bulunabilir, ya da direkt havalimanından 50 USD ödeyerek vizenizi anında alabilirsiniz.
Ulaşım ve Konaklama
Nairobi havalimanına indiğinizde dışarıda pek çok taksici sizin yakanıza yapışacak ve size sürekli sorular yöneltecek. Turist olduğunuz çok belli olduğu için sizi uzaktan veya yakından gören her taksi şoförü tek tek gelip sizi arabasına davet edecek 🙂 Ancak ülke genelinde pazarlık yapılmadan sofraya oturulmadığı için eğer taksi kullanacaksanız pazarlık yapmadan o araca binmeyin deriz.
Havalimanından şehir merkezine otobüsler bulunuyor ama hem yolculuk çok daha uzun sürüyor hem de otobüsler çok kalabalık ve eski olduğundan çok konforlu bir yolculuk olduğunu söylemek zor. Bu sebeple size Nairobi’de Uber kullanmanızı tavsiye ederiz. Kenya telefon hattı aldıktan sonra telefonunuza Uber aplikasyonunu yükleyip, telefon numaranızı girerek gitmek istediğiniz yere kaç para ödeyeceğinizi bilin. Böylece kimseyle pazarlık yapmak zorunda kalmazsınız. Uber fiyatları oldukça makul ve kesenizi zorlamıyor.
Konaklamak için Nairobi’de Karen ya da Westlands bölgelerine bakmanızı tavsiye ederiz. Bu bölgelerdeki oteller hem güvenlik, temizlik hem de sunduğu olanaklar açısından oldukça uygun oluyor. Karen bölgesi Nairobi’nin en gelişmiş ve daha çok maddi durumu iyi olan kesimin ikamet ettiği yer. Westlands ise Karen’den biraz daha uygun fiyatlı ve oldukça gelişmiş bir bölge. Biz konaklamak için Westlands bölgesinde bulunan Parklands Shade Hotel K1 Clubhouse’u seçtik. Burası Tifliste’ki Fabrika gibi bir kompleks ve içine bar, gece kulübü, oyun alanları bulunuyor. Duvarlarda rengarenk grafitiler var. Hatta bizim gittiğimiz akşam canlı müzik de vardı. Afrika’ya özgü müzikler ve şarkılar dinleyerek mest olduk. Yolunuz Nairobi’ye düşerse mutlaka bu otelde en az bir gece konaklayın deriz.
Nairobi Turistler İçin Tehlikeli Mi?
Nairobi çok turistik bir şehir değil. Dünyanın farklı yerlerinden turistler Kenya’ya akın akın geliyor ama hiçbiri Nairobi’de gezmiyor. Çünkü Nairobi’nin tehlikeli olduğuna dair söylentiler herkesin kulağına gidiyor. Maasai Mara’ya safari için gelen turistler Nairobi’ye uğramadan direkt olarak safariye gidiyor.
Peki bu durum ne kadar gerçek? Aslında biz Nairobi’de dolaşırken bir-iki kişi hariç hiç turiste denk gelmedik. Sokaklarda hep yerli halk vardı. Şehir içinde hep Uber kullandık. Ama mesela Maasai Market’e girmeden o civardaki bir döviz bürosuna gittik. Gidene kadar sürekli birileri bizden para istedi ya da bir şeyler satmaya çalıştı. Döviz bürosundan çıktığımızda ise bir adam bizi uzun süre takip etti. Pazara girdiğimizi görünce de peşimizi bıraktı. Bu durum bizi tabii ki çok tedirgin etti. Dünyanın farklı ülke ve şehirlerine pek çok yolculuk yaptık ama böyle bir durumla ilk kez karşılaştık. Turist pek fazla şehirde olmadığı için tüm dikkatler bizim üzerimizdeydi, dolayısıyla bu gibi durumlarla karşılaşmamız aslında çok normal.
Bunun dışında safari için rehberliğimizi yapan Kenyalı arkadaşımız da minibüs/otobüs ya da arabada otururken eğer camlar açıksa telefonları çantamıza ya da cebimize koymamızı, çantamızı da cam tarafından uzakta tutmamızı söyledi. Kapkaç ve hırsızlık olayları Nairobi’de çok sık oluyormuş.
Ancak bizim başımıza bu tarz olaylar hiç gelmedi. Dediğimiz gibi sadece peşimize takılan, bize sürekli bir şeyler satmaya çalışan yereller dışında sıkıntı yaşamadık. Ama eğer Nairobi’de gezecekseniz çok dikkatli olmanızda fayda var. Özellikle çanta ve telefonlara dikkat! Şehirde gezerken elinizde fotoğraf makinesi, kamera da bulunmasın, zaten siz çok dikkat çektiğiniz için, bu tarz cihazlarla daha da görünür olmayın deriz.
Nairobi’de Su Sorunu
Nairobi şehir olarak pek çok Afrika şehirlerine göre oldukça gelişmiş bir yer ve sanılanın aksine ortalıkta sinekler, böcekler falan cirit atmıyor. İnsanlar kibar, güler yüzlü. Ancak her ne kadar gelişmiş bir şehir olsa da ülkede su sorunu bariz bir şekilde belli oluyor. Mesela biz Nairobi’de çok güzel, temiz ve ortalamnın üzerinde bir otelde konakladık ama buna rağmen musluk suyu hafif çamurlu akıyordu.
Bu sebeple Kenya’da kesinlikle musluk sularını içilmediğini anlamış olduk. Ayrıca ne olur ne olmaz diye diş fırçalarken de musluk suyu kullanmadık, marketten hazır sulardan aldık. Yıkanırken de ağzımızı kapattık. Belki su hafif çamurlu olsa da zararsızdı ama biz yine de her türlü önlemimizi aldık bu konuda.
Kenya Telefon Hattı
Nairobi havalimanından dışarıya çıktığınızda karşınıza araba kiralama şirketleri ve iki farklı telekom şirketlerinin mağazaları çıkacak. Safaricom hattının satıldığı mağazaya girin ve buradan 5 GB internete sahip olan paketi seçin. Hat fiyatı 2 USD, 5 GB’lık tarifenin fiyatı ise 10 USD. Ülke genelinde hemen hemen her yerde Safaricom hattı çekiyor ve internet 4G hızında.
Nairobi Gezilecek Yerler
Nairobi büyük bir şehir olsa da aslında gezilecek pek fazla yeri yok. Avrupa şehirlerindeki gibi tarihi yapılar, sanat eseri kıvamındaki eski binalar Nairobi’de bulunmuyor ama buranın da kendine has güzelliği ve özelliği var.
Giraffe Centre (Zürafa Merkezi)
Nairobi’nin en ünlü otelinin bilmeyen var mı? Hani camından, kapısından zürafaların sizi selamladığı, size göz kırptığı o meşhur otel var ya, işte o otelin adı Giraffe Manor. Tabii bu otelin bir geceliğine bile parası yetmeyen sırt çantalı gezginler olarak, biz sadece bu otelin karşısında yer alan Zürafa merkezi’ne gittik. Sonuçta zürafalar aynı 🙂
Şaka bir yana, bizce Giraffe Centre Nairobi’nin en tatlı merkezi. Giraffe Manor otelinin tam karşısında yer alan bu komplekste kendi ellerinizle zürafaları besliyorsunuz! Onları sevip okşayabiliyor, göz göze gelip sohbet edebiliyorsunuz. Merkeze girerken bilet alıyorsunuz ama bilet alırken nakit geçmiyor. Sadece kredi kartıyla bilet alabilirsiniz. Giriş ücretleri ve hediyelik eşya dükkanından elde edilen gelirler ile merkez içindeki bu minnoş zürafaların bakımları yapılıyor. Merkeze girer girmez size paket içinde zürafalar için mama veriyorlar. Bu mamalarla onları besleyebiliyorsunuz. Buradaki zürafalar geniş bir doğal park içinde serbest olarak dolaşıyor, yani onlara herhangi bir işkence ya da kısıtlama söz konusu değil.
Maasai Market
Maasai kabilesi Kenya ve Tanzanya’da yaşayan bir kabile. Bu kabilenin üyeleri geleneklerine hala çok bağlılar. Maasailer rengarenk takılarını takarlar ve güler yüzlü tavırlaıyla sizin kalbinizi çalmayı çok iyi bilirler.
İşte bu kabilenin geleneksel objelerini, takılarını, rengarenk kumaşlarını ve Afrika’ya özgü pek çok tablo, el yapımı maske ve aksesuarları Nairobi’de kurulan Maasai pazarında bulabilirsiniz. Maasai Market Pazartesi günleri hariç haftanın her günü Nairobi’nin farklı semtlerinde saat 08.00 – 18.00 arası açık oluyor. Biz Cumartesi günü High Court Parking’de kurulan pazara gittik. Zaten en meşhur olanı burada kurulanıymış. Yalnız Nairobi genelinde bizden başka turist görmediğimiz için Maasai pazarında da hiç turiste denk gelemedik. Dolayısıyla pazarcılar resmen üzerimize yürüdü, bizi çekiştirdi, illa onlardan bir şeyler almamız için resmen bizi zorla kendi ürünlerini sattığı tezgaha sürüklediler 🙂 İlk başta çok tedirgin olduk, çünkü pazarın başında gördüğümüz satıcı resmen pazarın sonuna kadar bizi takip etti. Biz kiminle pazarlık yapmaya çalışsak hemen araya girdi. Ama neyse ki başımıza bir şey gelmedi 🙂
Masai pazarında pazarlık yapmak şart. Turist olduğumuz için ilk söylenen fiyat çok çok yüksek oluyor. Mesela ahşap bir zürafa beğendiğimizde, satıcı bize fiyatının 1500 KES olduğunu söyledi. Ama pazarlık sonucunda biz bu zürafayı 600 KES ‘e aldık. Bu arada magnet, takı ya da tablo gibi şeyler alacaksanız kesinlikle bu pazardan alın deriz. Çünkü Nairobi’de diğer yerlerde fiyatlar çok daha pahalı. Maasai pazarının hangi gün hangi semtte kurulduğuna dair bilgi almak için şu siteye göz atabilirsiniz: https://www.tuko.co.ke/265605-maasai-market-schedule-nairobi.html.
Nairobi National Museum
Kenya’nın tarihi, doğasını ve güncel yaşamını konu eden pek çok eser ve bilgiye sahip olan müzede ülke hakkında çok daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz. Müzenin kalıcı koleksiyonunda sergilenen ülkenin kelebeklerinden yapılan Kenya mozaik haritası gibi bazı etnik sergilerini ziyaret edebilirsiniz. Kenya ve Doğu Afrika tarihini de yine bu müze sayesinde detaylıca öğrenebilirsiniz. Müze 08.30 – 17.30 arasında ziyarete açık, aklınızda olsun.
Karen Blixen Evi
1985 yapımı Out Of Africa filmini Nairobi’ye gitmeden mutlaka izleyin. Bu film sayesinde Karen Blixen’i az da olsa tanıyacak ve onun Afrika aşkına şahit olacaksınız. Danimarkalı olan Karen Blixen, eşiyle birlikte yıllarca burada yaşamış. Hatta eşiyle ayrıldıktan sonra bile Nairobi’deki bu evde yaşamayı sürdürmüş ve onu ünlü eden Out Of Africa isimli kitabını bu evde yazmış. Günümüzde bu ev bir müze olarak işletiliyor. Müzenin bulunduğu Karen bölgesi de adını zaten Karen Blixen’den alıyor.
Nairobi Milli Parkı
Kent merkezine sadece 7 km mesafede bulunan bu park, hayvanlara şehrin içinde adeta vahşi yaşam alanını sunuyor. Nairobi’nin gökdelenlerini görebileceğiniz ve doğayla çelişen bu durumu ilk başta yadırgasanız da, sonradan alışabileceğiniz bu parkta pek çok hayvan ve bitki türü yaşıyor. Ama eğer vaktiniz azsa ve de zaten safariye gidecekseniz burayı es geçebilirsiniz.
Nairobi Yeme – İçme
Kenya mutfağında bol bol pirinç tüketiliyor. Hemen hemen her öğünde pilav, patates püresi ya da et / tavuk yemeği bulmanız mümkün. Baharat olarak köri yaygın kullanılıyor. Ayrıca her yemeğin yanında mutlaka sebze yemeği ya da garnitürü bulunuyor. Biz Nairobi’de sadece bir gün geçirdiğimiz için yeme – içme kısmını daha çok 3 gün geçirdiğimiz Maasai Mara’da yaptığımız safaride hallettik.
Carnivore Restaurant: 1980 yılından beri turistlerin en çok tercih ettiği restoranlardan biri olan Carnivore, Nairobi’de ilk akla gelen mekanlardan. Kapalı ve açık oturma bölümleri olan mekanda, masada bulunan bayrağı indirine kadar et servisi sürekli devam ediyor. Kişi başı sabit bir ücret ödeyerek sınırsız et yiyorsunuz. Bu ücrete etler, kahve ve tatlı da dahil. Eskiden burada timsah, zürafa eti servis ediliyormuş ama sonra yasaklanmış. Günümüzde mekanda tavşan, devekuşu, hindi gibi et çeşitleri servis ediliyor. Bizim Nairobi’de yalnızca bir günümüz olduğundan otelimizde yemek yemeyi tercih ettik. Dolayısıyla buraya gidemedik ama sizin vaktiniz olursa belki deneyebilirsiniz.
Parklands Shade Hotel K1 Clubhouse: Burası bir kompleks olduğu için aynı zamanda hem konaklayabilir hem de mekanlarda takılabilirsiniz. Buraya gelmek için illa otelde konaklamanız gerekmiyor. Burada hem her gün değişen bir mönü hem de alakart mönü bulunuyor. Müzikleri ve yemekleri çok iyi olan mekanda bazı akşamlar canlı müzik de oluyor, bizce kaçmaz.
Nairobi’de zaman zaman gerilsek, tedirgin olsak da Zürafa Merkezi ve Maasai Market’i keşfettiğimize çok ama çok memnun olduk. Şehrin trafiğini görünce İstanbul’da aslında trafik olmadığını anlamış olduk 🙂 Güler yüzlü Nairobilileri ve kalabalık olan şehirdeki doğal güzellikleri elimizden geldiğince keşfetmeye çalıştık. Tedirgin olduğumuz için sokaklarda doya doya gezemedik belki ama, burası aklımızda hep sevimli bir yer olarak kalacak, buna eminiz. “Mesele son durağının neresi olduğu değil, nasıl anıların ve yaşanmışlıkların olduğudur!” Öyleyse ne duruyorsunuz?
Gidin, gezin, keşfedin… hayat gezince güzel!
İlk yorum yapan siz olun