İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Asya’nın Görkemli Ülkesi Tayland’a Gitmeden Önce Bilinmesi Gerekenler

Havalar Türkiye’de soğumaya başlayınca yaz aylarına ve masmavi denizlere özlem gittikçe artıyor değil mi? Kış mevsiminin kendine özgü güzellikleri olsa da, kat kat giyinme derdine girmeden, sokaklarda rahat rahat dolaşmak bir başka güzel oluyor. Biz de bu sebepten, soğuk havalarda sıcak sulara girmek, güneşi hissetmek ve yaz mutluluğunu iyice içimize çekmek için rotamızı Tayland’a çevirelim dedik. Üstelik vize alma derdi de yok, e daha ne isteriz ki!

Güneydoğu Asya’da bulunan Tayland, hem aktivite, şov ve eğlence kültürü hem de sahip olduğu doğal güzellikler bakımından, dünyanın her yerinden pek çok turisti kendine çekiyor. Birbirinden güzel tropik adalar, görkemli Budist tapınaklar Tayland’ın Uzak Doğu cennetleri arasına girmesini sağlıyor. Tayland bugüne kadar hiçbir ülkenin ve devletin hakimiyetine girmemiş ve hiçbir zaman sömürgeleştirilmemiş. Bu bakımdan burası ‘’özgür insanların ülkesi’’ olarak da biliniyor.

 

Tayland’ın ekonomisi oldukça güçlü ve dolayısıyla refah seviyesi de genel olarak oldukça yüksek. Tayland’daki yaygın din Budizm ve Budist olan Tay halkı oldukça saygılı, güleryüzlü ve empati becerisine sahip bir halk. Bu tutumlarının Budizm’den kaynaklandığı söyleniyor. Ayrıca Tayland’da, özellikle de Phuket civarında çok fazla müslüman yaşıyor. Myanmar ve Hindistan tarafından Tayland’a gelen pek çok insan burada uyum içinde yaşamını sürdürüyor. Tayland’da özellikle teşekkür ederken herkes iki elini önde birleştiriyor ve göğüs hizasında tutup, teşekkür ederken eğiliyor. Namaste olarak bilinen bu selamlaşma ve saygı ritüeline Tayland’da ‘’wai’’ deniliyor. Yediden yetmişe herkes selamlaşırken ve teşekkür ederken bu ritüeli tekrarlıyor.

Tayland’da ‘’Ladyboy’’ kelimesini sık sık duyacaksınız. Bu terim LGBTİ bireyler için kullanılıyor. Tayland’da gezerken sık sık Ladyboy’lara denk gelecek, Tay halkının hiçbir ırk, cinsiyet ve din ayrımı gözetmeksizin, herkese eşit seviyede saygılı davrandığını göreceksiniz. Bu arada duyduğumuza göre Tayland’da ‘’Dünyanın en güzel kadınları Tayland’daki Ladyboy’lardır.’’ diye bir söz varmış. Böyle bir söz gerçekten var mı bilmiyoruz ama bu söz kesinlikle doğru. Karşılaştığımız Ladyboy’lar gerçekten çok güzel kadınlardı. Onlara baktıkça kendimizden utandık, kendimizi bakımsız hissettik, artık gerisini siz düşünün…

Eski adı Siyam olan Tayland anayasal monarşiyle yönetiliyor. Aslında krallığın hala var olduğu bu topraklarda, Tay halkı krallarına çok büyük bir saygı duyuyor. Tayland’da krala ve ailesine kötü bir söz söylemek kesinlikle yasak. Özellikle 2016 yılında vefat eden ve vefat ettikten bir yıl sonra yakılan kral 9.Rama’ya karşı ülkenin her yerinde herkes sevgi besliyor. Özellikle başkent Bangkok’ta her yerde 9.Rama ve ailesinin boy boy fotoğrafları, portreleri bulunuyor. Adaletli, sevgi dolu ve ülkenin kalkınması için pek çok şey yaptığı söylenen 9.Rama, Tay halkı tarafından çok seviliyor.  70 yıl tahtta kalan 9.Rama dünyanın en uzun süre tahtta kalan kralı olma ünvanına sahip.

Taylandlılar turistlere karşı da oldukça kibar ve güleryüzlüler. Tayland’da herkes İngilizce biliyor ve herkes her konuda yardım etmeye çalışıyor. Tayland’da yemek kültürü bizdekinden oldukça farklı. Herkes yemeğini sokaktan alıyor ve poşetlere doldurup evinde ya da sokakta yiyor. Duyduğumuza göre son birkaç yıl içinde inşa edilen evlerde mutfak varmış, ondan önce inşa edilen evlerde mutfak bile bulunmuyormuş. Bu sebeple de sokaklarda yemek yapan pek çok seyyar satıcı var. Deniz ürünleri, çorba, kızartma, pilav ve aklınıza gelebilecek pek çok çeşit yemeği sokaklarda gezerken görebilirsiniz. Bu yemekler oldukça lezzetli, siz de gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz. Yine sokaklarda gezerken gerek seyyar satıcılarda gerekse market ve büfelerde çeşit çeşit tropikal meyve göreceksiniz. Hepsinin ismi üzerinde yazıyor ve Tayland’da yediğimiz meyveler bizi mest etti diyebiliriz.

Tayland, özellikle de Bangkok tam bir alışveriş cenneti. Hediyelik eşya ve butiklerin yanı sıra alışveriş merkezleri de ülke genelinde oldukça yaygın. Tayland’a gelmişken teak (tik) ağacı ve hindistan cevizinden yapılan biblolar, magnetler, Buda heykelleri, hindistan cevizi yağı, baş ve kas ağrısını şıp diye kesen, böcek sokmalarına iyi gelen ve viks gibi kokan Tiger Balm almadan dönmeyin. Bir de Tiger Balm’a benzeyen, ruj gibi ambalajı olanını Bangkok’ta herkes burun deliklerine sürüyordu. Böylece birbirine karışan yemek kokuları ortadan kalkıyormuş.

Bu arada her ne alırsanız alın, bu ülkede pazarlık yapmadan asla bir şeye para harcamayın. Resmen pazarlık yapınca ilk başta söylenen fiyatın yarısına almış oluyorsunuz ürünü. Bu tutum turistleri sınamanın bir başka yolu olsa gerek… Ayrıca Tayland genelinde polisler dahil pek çok kişi maske takıyor. Bunun nedeni egzozdan ve hava kirliliğinden korunmak (özellikle Bangkok’ta İstanbul’la yarışan bir trafik var) hem de hasta olduklarında karşısındaki kişilere bulaştırmamakmış.

Tayland hem lüks bir seyahat arayanlara, hem de öğrenci ve sırtçantalılara hitap eden, her zaman canlı ve egzotik bir ülke. Her yaşa ve bütçeye uygun bir tatil sunan Tayland, aynı zamanda hem aktivite arayanlara hem de denizle arkadaş olmak isteyenlere de hitap ediyor. Ülkenin her yerinde birbirinden ihtişamlı dini yapılar bulunuyor. Bu tapınaklara girerken omuzlar ve bacaklar açık olmamalı. Zaten kapıdaki görevliler sizi uyarıyor ve eğer yannızda şal ve hırka yoksa, girişin önünde tezgah açan kişilerden şal kiralayabilirsiniz.

Tayland’a gitmeden şehirleri tek tek araştırıp da gitmekte fayda var. Çünkü bu ülkenin her şehri farklı bir aktivite sunuyor ve yaşamak/deneyimlemek istediğiniz aktivitelere göre tatilinizi planlayabilirsiniz. Tayland’a gitmek için en iyi zaman Ekim ve Mart arası diyebiliriz. Biz Ekim ortası gittik ve hiç yağmura denk gelmedik. Üstelik turist yoğunluğu bu dönemde az olduğu için, sakin sakin turistliğimizi yaşamış olduk.  Bu arada gitmeden Google’dan sürekli Phuket ve Bangkok hava durumunu kontrol ettik ve ne zaman baksak iki şehir de hep yağmurlu gözüküyordu. Oysa hiçbir yerde yağmura denk gelmedik. Sonradan öğrendik ki Phuket ve Bangkok’un  hava durumu o kadar tutarsız ki, Google bile şaşırıyormuş 🙂

Tayland plaj partileri, festivalleri ve gece hayatı ile ün salmış bir ülke, bunu bilmeyen yok. Bu partilerden en ünlüsü her ay dolunayda Ko PhaNgan Adası’nda yapılan elektronik müzik partisi “Full Moon Party”. Phi Phi Adaları ve Ko Samui’de de pek çok parti ve etkinlik düzenleniyor. Ayrıca Phuket ve başkent Bangkok  başta olmak üzere büyük şehirlerde de gece hayatı oldukça canlı.

Son dönemlerde Türk Lirası oldukça değer kaybettiği için Tayland için biz çok ucuz deyip sevinemedik açıkçası. Tabii ki Avrupa ülkeleri gibi pahalılıktan söz etmiyoruz. Avrupa’ya göre fiyatlar çok daha uygun ama ülkemize göre eskisi kadar ucuz bir ülke değil artık maalesef. Tayland’ın para birimi Tayland Bahtı (THB) ve paranızı havaalanı dışındaki döviz ofislerinde bozdurabilirsiniz. Türkiye’den yanınıza Euro değil Dolar alırsanız sizin için paranızı çevirmek çok daha kolay olacaktır.

Biz Tayland’a gitmeden Bangkok’un Phuket’ten daha pahalı olduğunu duymuştuk ama biz gittiğimizde tam tersi bir durumla karşılaştık. Phuket’te esnaf, seyyar satıcılar ve bar/kafe sahipleri turistlere yürüyen banknot gözüyle bakıyor. Yoldan geçen yabancıları sürekli dükkanlarına ve mekanlarına  sokmaya çalışıyorlar. Özellikle otelimizin olduğu Patong Beach’teki yereller böyleydi ve bizce Phuket ve Phi Phi Adaları Bangkok’a göre çok daha pahalı. Bangkok’taki esnaf ve satıcılar bize asla bu şekilde davranmadı. Hatta o kadar güleryüzlü ve samimi davrandılar ki, bir an için Phuket’te yaşadığımız bu sevimsiz durumları unuttuk diyebiliriz.

Hem Phuket hem de Bangkok’ta harika masaj yapan tesisler ve masaj salonları var. Hem oteller ve pansiyonlar hem de masaj salonları oldukça temiz ve ferah. Tayland’da temizlik konusunda sıkıntı yaşamazsınız, bize güvenin. Hem Phuket hem de Bangkok’ta taksi ve ‘’Tuk Tuk’’ denilen motorlu araçlar var. Tuk Tuk’larla kelle koltukta bir yolculuk yapsanız da, gitmek istediğiniz yere havadar bir şekilde gitmek eğlenceli oluyor. Tuk Tuk şoförleri oldukça güleryüzlü ve yardımsever olsa da, pazarlık yapıp, fiyatı belirlemeden sakın ola yola çıkmayın.

Bu arada Tayland Türkiye’den 4 saat ileride. İlk gittiğinizde biraz kafa karışıklığı yaşasanız da bu duruma zamanla alışıyorsunuz.

Evet, Tayland hakkında biraz bilgi sahibi olduğumuza göre artık Bangkok ve Phuket gezimize başlayabiliriz, ne dersiniz?

 

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.