Noel denilince akla ilk gelen ülkelerden birinin Almanya olması kesinlikle tesadüf değil. Noel’e ve Noel ruhuna verdikleri önemi, her ince detayına kadar düşündükleri ve geliştirdikleri Noel pazarlarıyla gösteren Almanlar, bu konudaki üstünlüklerini hiçbir ülkeye bırakmıyor. Alman geleneklerini ve Noel döneminde tüm dünya milletleriyle kurdukları sıcak ilişkilerini keşfetmek için tercih edilen en güzel destinasyonlardan biri ise tabii ki Köln oluyor.
İnsanların mutluluğu, rengarenk Noel pazarları, sıcak şarap, buz pisti ve yağan kar… Bir masalın içinde yer almak için başka neye ihtiyacınız olabilir ki? Köln’ün tarihi, kültürel mirası barındıran yapıları ve Ren Nehri’nin büyülü manzarası da bu atmosfere eklenince, Köln adeta bir arzu nesnesi oluyor. Bizi tekrar Köln’e ışınla Altan, biz orada biraz daha kalmak, Noel ışıltısını sonuna kadar yaşamak istiyoruz…Almanların bu kadar sıcakkanlı, bu kadar güler yüzlü olduğunu bilmiyorduk. Sanıyoruz ki Noel döneminde tüm ülke disiplinli ve sert görünüşünü teker teker kaybediyor. Onun yerine herkes sevimli ve arkadaş canlısı oluyor, e hadi hayırlısı!
Ulaşım ve Konaklama
İstanbul’dan Köln’e direkt uçuş var ve yolculuk yaklaşık 3 saat sürüyor. Bilet baktığınız dönemde biletler Köln için çok pahalı gelirse, alternatif olaral Frankfurt ya da Düsseldorf bilet fiyatlarına da göz atabilirsiniz. Biz Frankfurt’a uçtuk ve Heidelberg’i keşfedip, Köln’e trenle geçtik. Köln’ün uluslararası havalimanı Bonn, şehir merkezine yaklaşık 16 km uzaklıkta bulunuyor. Havaalanından toplu taşıma ile merkeze ulaşmak istiyorsanız S13 ya da S19 trenlerini kullanabilirsiniz. Eğer trenle Köln’e gelecek olursanız, trenin son durağı olan merkezi tren istasyonu katedralin olduğu ana meydanda olduğu için direkt olarak şehrin merkezine gelmiş oluyorsunuz, hadi yine iyisiniz. Köln büyük bir şehir olduğu için tüm şehri yürüyerek keşfetmeniz açıkçası çok zor. Bu sebeple metro ya da tramvay kullanarak şehri keşfedebilirsiniz. Noel döneminde pek çok otelde yerler tükeniyor, sakın rezervasyon yapmadan yollara düşmeyin. Biz Heidelberg’te konakladığımız için Köln’e günübirlik uğradık. Dolayısıyla konaklama önerisi sunamayacağız ama bizce metro ya da tramvay hattına yakın bir lokasyonda konaklamanız çok mantıklı olacaktır.
Nereleri Gezelim?
Altstadt (Old Town) – Köln Noel Pazarları
Her şehrin olmazsa olmazı Eski Şehir meydanı tabii ki Köln’de de var ve bizce şehrin en güzel yeri burası. Altstadt, şehrin neredeyse her noktasından görülebilen, ihtişamına ve mimarisine hayran kalabileceğiniz Köln Katedrali’nin bulunduğu, eski evlerin, meydanların, müzelerin yoğunlaştığı bir bölge. Alstadt bölgesinin Altermarkt meydanında Köln’ün dillere destan Christmas yani Noel pazarlarları ve tarihi Köln evleri bulunuyor. Tek kelimeyle bir Orta Çağ havası yaşatan pazarlarda sıcak şarap, yöresel kıyafetler giyen satıcılar, ahşap dükkanlar, buz pateni pisti ve şanslıysanız yağan kar içinizi ısıtacak. Gece hayatının renklerine de yine bu meydanda kavuşabilirsiniz.
Bu arada Köln Karnavalı gibi birçok etkinlik de bu meydanda kutlanıyor. Eski şehir bölgesinin en bilinen meydanlarından bir diğeri de Heumarkt. Tüm bu bölgenin ara sokaklarında ve meydanlarında doyasıya dolaşabilir, kurulan Noel pazarlarındaki binbir çeşit yiyecek, içecek ve ürünü keşfedebilirsiniz.
Köln Katedrali (Kölner Dom)
Köln’ün simgesi, şehrin her yerinden gözüken ve Gotik mimarinin en güzel örneklerinden olan katedrali gördüğünüzde önce bir durun. Dış cephesini hayretler içinde inceledikten ve o devasa katedrali kadraja sığdırmaya çalıştıktan sonra sıraya girip içeriye doğru yol alın. 1248’de inşa edilmeye başlanan bu katedral 1880’de tamamlanmış, yani yapının tamamlanması tam 632 yıl sürmüş. 2. Dünya Savaşı’nda şehrin büyük bir kısmı yerle bir olmasına rağmen katedral ayakta kalmayı başarmış. Kölner Dom’un içine girdiğinizde hangi şaşırma ünlemlerini kullanırsınız bilmiyoruz, ama biz resmen hayran kaldık.
Eğer bizim gibi Köln’e başka bir şehirden günübirlik geçecek olursanız ya da çok vaktiniz yoksa yalnızca Old Town bölgesini ve Köln Katedrali’ni görün ve buralara yapışın. Şehrin en güzel noktalarıı böylece görmüş olacaksınız zaten. Zamanınız varsa ve enerjinize güveniyorsanız katedralin tepesine çıkıp şehrin manzarasına göz kırpabilirsiniz. Katedralin çevresinde de çok güzel Noel pazarları var, nefis kokular sizi mest edecek.
Hohenzollern Köprüsü
Köln Katedrali’nden Ren Nehri’ne doğru yürüdüğünüzde karşınıza çıkan ihtişamlı köprü Hohenzollern Köprüsü. Bu köprü katedral kadar şanslı olmadığı için 2. Dünya Savaşı’nda yıkılmış maalesef. Tekrar inşa edilen köprüden sadece yayalar ve tren geçebiliyor. Hohenzollern Köprüsü özellikle akşam ışıklar içinde katedral ile birlikte harika görünüyor. Böyle bir manzarayı görmek için köprünün karşı tarafındaki Deutz bölgesine geçerek nehir kenarına inmeniz yeterli olacak.
Eğer katedrali ve şehri daha da tepeden görmek isterseniz Deutz Bölgesi’nde bulunan Triangle Tower’ın tepesine çıkabilirsiniz. Bunun için belirli bir ücret ödemeniz gerekiyor. Biz gerek duymadığımız için buraya çıkmadık, ama sizin yine de aklınızda olsun.
Ehrenfeld
Eğer yakın bir zamanda Berlin’e gittiyseniz, sanıyoruz ki Kreuzberg’i keşfetmeden dönmemişsinizdir (yoksa kızarız J). Kreuzberg civarında Türkler yaşıyor ve burası son zamanlarda Berlin’in en hipster, en popüler yerlerinden biri. Köln’deki Ehrenfeld için de Köln’ün Kreuzberg’i diyebiliriz. Bu bölgede ara sokaklarda kaybolarak sokak sanatının en güzel ve en özgün örneklerini, antika dükkanları ve 3.dalga kahvecileri keşfedebilirsiniz. Bu bölgede karşınıza bol bol kebapçılar, dönerciler çıkacak, şaşırmayın.
Parfüm Müzesi
Şehrin adından da anlaşılacağı kibi kolonya ilk defa Köln’de üretilmiş. Üretilen bu kolonyaların en ünlüsü ise No:4711 Kölnisch Wasser olarak biliniyor. Parfüm şişelerinin üzerinde yazan Eau de Cologne ibaresi hakkında detaylı bilgi almak için buraya uğrayabilirsiniz.
Zamanınız kısıtlı değilse Köln’e gelmişken şehrin en tatlı ve eğlenceli müzesi Çikolata Müzesi’ni, Wilhelm Joest isimli bir etnografın dünyanın birçok yerinden topladığı yaklaşık 3500 objenin bir araya gelmesiyle kurulan Rautenstrauch-Joest Müzesi’ni, 1800’lü yıllardan günümüze dek ulaşan ve şehrin en eski müzesi ünvanına sahip olan Wallraf-Richartz Müzesi’ni, bir modern sanat müzesi olan ve Picasso koleksiyonu da içeren Museum Ludwig’i de ziyaret edebilirsiniz.
Ne Yiyelim?
Açıkçası Köln’e Noel döneminde geliyorsanız, gelmeden önce deliler gibi mekan araştırması yapmanıza gerek yok. Neden mi? Çünkü Noel pazarlarında her türlü yerel yemekleri ve sokak lezzetlerini bulabilirsiniz. Sabah gözünüzü açar açmaz kendinizi pazarların kollarına atın ve akşama kadar ne bulursanız yiyin. Hem daha hesaplı hem de gerçekten her şey çok lezzetli. Köln’ün Noel pazarlarında bizim Heidelberg’de de yemeye doyamadığımız ünlü Alman sosislerini (Curywurst) ve Almanların meşhur ekmeklerini, Köln’ün dillere destan Kölsch birasını mutlaka tadın.
Noel pazarlarında karşınıza çıkacak olan Rievkoche yemeğini yiyin (gözleme ve mücver karışımı bir yerel yemek) ve yine Heidelberg’teki gibi her Noel’de teması ve rengi değişen Noel kupalarında sıcak şarap için. Bu kupaları alırken depozito alıyorlar. Eğer bardağı geri verirseniz depozitoyu da alıyorsunuz. Ama bizce geri vermeyin, böylece bardak size hatıra kalmış olur. Bildiğiniz gibi Almanların tatlıları meşhurdur. Özellikle Madame Miammiam tatlı konusunda oldukça iddialı. Bu sebeple ünlü kara orman pastasını ve Schwarzwälder Kirschtorte isimli kirazdan yapılan tatlıyı görürseniz affetmeyin. Köln’den dönerken tabii ki Köln çikolatası alın ve Almanya’ya özgü beyaz buğday birası olan Weissbier içmeden dönmeyin.
Cafe Rico
Köln’ün en ünlü kahvaltı mekanı olan Cafe Rico’da kahvaltı yapmak isterseniz, güne güzel bir başlangıç yapmış olursunuz. Her ne kadar menüsü her damak tadına (özellikle Türklerin kahvaltı kültürüne desek daha doğru olabilir) hitap etmese de, yine de bu mekanı kahvaltı için düşünebilirsiniz. 31 Mittelstraße
Heilandt Kaffeemanufaktur
Köln’de en sevdiğimiz kahvecilerden biri olan mekanın hem kahvesi hem de ortamı oldukça keyfili. Noel pazarlarının kalabalığından sıkılanlar için küçük bir mola mekanı olabilir, bizden söylemesi. Bismarckstrasse 41
Bei Oma Kleinmann
Şnitzel yemek için illa Avusturya’ya mı gitmek gerekiyormuş? Hayır tabii ki. Çünkü Köln’de de bu işi çok iyi yapıyorlar. Köln’de hem şnitzel yemek hem de lokal yemekler tatmak isterseniz, bu konuda şehrin en ünlü mekanlarından biri olan Bei Oma Kleinmann sizi bekler. Zülpicher Strasse 9
Daha önce de belirttiğimiz gibi biz daha çok sabahtan akşama kadar Noel pazarlarında karnımızı doyurduk ve içkimizi buralardan aldık. Dolayısıyla Köln’de çok fazla mekan keşfedemedik ve buna da gerek duymadık. Çünkü pazarların yemekleri, şarapları, çikolataları, biraları, kısaca her şeyleri çok ama çok lezzetli ve biz bu atmosfere ve yemeklere hayran kaldık.
Köln çok büyük şehir olmadığı için buraya geldiğinizde gezinizi bir başka şehirle kombine edebilirsiniz. Böylece hem daha fazla şehir keşfetmiş, hem de Almanya’nın Noel ruhunu daha farklı şekillerde yaşamış olursunuz. Köln’de yaşayan Almanlar özellikle Noel döneminde mi bu kadar sıcakkanlı oluyor bilmiyoruz ama, biz Heidelberg ve Köln seyahatimiz boyunca hem lokallerden hem de şehrin güzelliğinden çok etkilendik ve memnun olduk. Yeni maceralar yaşamak ve yepyeni kültürler tanımak imkansız değil. Bunun için sınırlarımızı aşmamız gerek. Unutmayalım ki “Yolculuk önce bizi sözsüz bırakır sonra da iyi bir hikaye anlatıcısına dönüştürür.” Kendi hikayenizi yazmak ve anlatmak için yola çıkma vakti geldi. Öyleyse ne duruyorsunuz?
Gidin, gezin, keşfedin… hayat gezince güzel!
İlk yorum yapan siz olun