İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hatay Gezi Rehberi: İki Güne Sığabilen Hatay Keşifleri

Hataylıların damak zevkinden samimi sohbetlerine,  eski Antakya evlerinin tarihe meydan okuyan dar sokaklarına, şehrin meşhur çarşısına, çay bardağında içilen kahvesine hayran olmaya hazır olun!

1.GÜN

09.00

Güne en güzel kahvaltıyla merhaba deyin

Antakya’da güzel bir kahvaltı için kime mekan sorduysak bize Döver’de bulunan Yusuf Dayı Kahvaltı Salonu’nu önerdi. Merkezden dolmuşlarla bu lezzet abidesi yere hemen ulaşabilirsiniz. Çökelekten biberli ekmeğe, tuzlu yoğurttan peynir kızartmasına, tandır ekmeğinden tosta kadar tüm yöresel lezzetleri burada bulmak mümkün. Döver Mahallesi

10.00

Affan Kahvesi’nde çay bardağında çifte kavrulmuş kahve keyfi yapın

Kahvaltı sonrası Antakya’nın bu şirin kahvesinde çay bardağında ikram edilen meşhur çifte kavrulmuş kahvesini içerek enerji depolayın. Hatta hazır gelmişken Haytalı tatlısını yemeden dönmeyin. Haytalı muhallebi, dondurma ve gül şurubundan oluşan muhteşem bir buluş ve bu tatlıyı her öğün yiyebilirsiniz. Kurtuluş Cad. 42/ A

11.00

Eski Antakya Evleri’nin olduğu dar sokaklarda kaybolarak şehri keşfedin

Halk arasında “zokmak” denen taş döşeli çıkmaz sokaklarda, zamana kafa tutan tarihi evler arasında gezerken size gülümseyerek selam veren insanlar içinizi ısıtacak. Antakya evleri genelde iki katlı taş binalardan oluşuyor, sokaklar rüzgarı alacak şekilde konumlandırılmış ve her evin avlusu var.  Açık kapılardan avlulara kaçamak bakışlar atarken sokaklarda oynayan çocuklara bizim için göz kırpın.

12.00

Hatay Uzun Çarşı’da kendinize ve sevdiklerinize yöresel hediyeler alın

Çarşıya adım attığınızda sizi eşsiz baharat kokuları, kadayıfçılar, bakırcılar, kuyumcular, ayakkabıcılar karşılıyor ve her biri farklı sokaklarda kendi kategorisine göre sıralanmış durumda. Uzun Çarşı’ya gelmişken mutlaka kırık yeşil zeytin, tuzlu yoğurt ve nar ekşisi alın. Çarşının rengarenk atmosferinde esnafla sohbet ederek gezinmek sizi mest edecek.

13.00

Kağıt Kebabı mı Tepsi (Sini) Kebabı mı?

Uzun Çarşı’da gezdiniz, alışveriş yaptınız ve tabi ki acıktınız değil mi? Öyleyse sizi hemen çarşıda yer alan Pöç Kasabı ve Kebap Salonu’na alalım. Hatay’ın meşhur Kağıt ve Tepsi kebabını burada yemeden döneni dövüyorlar, haberiniz olsun. Parmaklarınızı yemeden yanına ayran söyleyin, içiniz açılsın. Uzun Çarşı Cad. No: 154

14.00

Çınaraltı Künefe’de zamanı durdurun

Gezilecek daha çok yer var, enerji lazım. O halde Yusuf ustanın meşhur közde künefesini yemek için Çınaraltı sizi bekler. Künefenin başkentinde, özel şerbeti ve ustanın hünerli elleri sayesinde burada yediğiniz künefeyi asla unutamayacaksınız. Ayakkabıcılar Çarşısı, Pazar Sokak

15.00

Habib-i Neccar Camii

Anadolu’da kurulmuş ilk camii olan Habib-i Neccar, mimarisi ve atmosferiyle kesinlikle ziyareti hak ediyor. Rivayete göre bir pagan tapınağının üzerine inşa edilmiş. Antakya’ya gelip de zamana meydan okuyan bu güzelliği görmeden olmaz.

15.30

Asi Nehri ve Antakya Parkı’nda kuş seslerine kulak verin

Asi’nin güzelliğiyle taçlanan Antakya’da doğayla iç içe güzel bir yürüyüş yapmayı kim istemez ki! Antakya Parkı’nda hem yorgunluğunuzu giderip hem de kuş seslerini dinleyebilirsiniz. İşte huzur…

16.30

Harbiye Şelaleri

Yayladağ eteklerinde bulunan şelaleler doğayla baş başa kalmanız için ideal. Bir yanda su sesi, diğer yanda muhteşem bir manzara ve demli çay… Efsaneye göre Daphne (Defne) Apollon’dan kaçarken toprak anadan kendisini saklamasını ister. Sonrasında ise defne ağacına dönüşür. Bu şelalelerin de Defne’nin gözyaşları olduğuna inanılıyor. Buraya kadar gelmişken mutlaka defne sabunu ve yağını da almayı unutmayın.

20.00

Yaşasın yemek yemek

Yemek yemek için tekrar Antakya sokaklarına dönmesek olmaz. Akşam yemeğini Kuzeytepe Muhtarın Yeri’nde yemek için sebebimiz çok. Humus, biber ezmesi, abagannüç (patlıcan salatası), tas kebabı, lahmacun, kekik salatası ve her çeşit yöresel lezzete burada doyacaksınız. Kuzeytepe Belediyesi Antakya

21.00

Cabaret Bar’da eğlenceye doyun

Karnınızı şahane yemeklerle doyurduktan sonra kaliteli bir müzikle günün yorgunluğunu atmak gerek. Bunun için doğru adres Cabaret Bar. Burada canlı müzik eşliğinde eğlencenin dibine vurabilirsiniz. Kışla Saray Mah. Hürriyet Cad. Ortadoks Kilisesi Karşısı No:26 

00.00

Savon Otel

Eskiden bir sabun fabrikası olan Savon Otel Antakya’ya en çok yakışan otellerden biri. Avlusunda oturup saatlerce vakit geçirmek mümkün. Tarihi taş yapılı bir binada, Antakya’nın merkezinde konaklamak için burayı tercih edebilirsiniz. Kurtuluş Cad. No:192

 2. GÜN

 09.00

En tatlı sabahlar, nefis bir kahvaltıyla başlar

Hatay’da yepyeni bir gün daha sizi bekliyor. Bu yeni güne Savon Otel’in avlusunda, Habib-i Neccar dağından gelen esinti eşliğinde kahvaltı yaparak başlayabilirsiniz. Yöreye ait sürk peyniri, testi (cara) peyniri, çökelek salatası, zahter ve zeytin salatasını burada yemeden dönmeyin. Kurtuluş Cad. No:192

10.30

St. Pierre Kilisesi ve Cehennem Kayıkçısı Kharon

Dağın eteklerinde, kayalara oyularak inşa edilen ve Hristiyanlığın ilk kilisesi kabul edilen St. Pierre, Vatikan tarafından hac yeri olarak ilan edilmiş. Kiliseyi görmek için biraz tırmanmanız gerekecek, ama sonrasında gördüğünüz Antakya manzarası ve kilisenin taban mozaikleri içinizi ısıtacak. Kiliseden çıktıktan sonra patika yoldan tırmanmaya devam edince M.Ö. 2.yy’da şehri veba salgınından korumak için  kayalara oyulmuş Kharon’un büstünü göreceksiniz.

12.00

Hatay Arkeoloji Müzesi

Dünyanın ikinci büyük mozaik koleksiyonuna sahip Hatay Arkeoloji Müzesi’nde Hitit, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden eserlerin buluntuları sergileniyor. Hitit Kralı 2. Şuppiluliuma’nın 3 bin yıl öncesine ait heykeli ve eşsiz güzellikteki mozaikler müzenin en gözde eserleri arasında. Zamana yolculuk başlasın!

14.00

Vakıflı Köyü

Şimdi de rotanızı Türkiye’nin tek Ermeni köyü olan Vakıflı’ya çevirin. Köy yolunda ilerlerken Musa Dağı’nın yemyeşil doğasıyla iç içe olmak müthiş keyifli oluyor. Vakıflı’da yetiştirilen tüm tarım ürünleri organik ve köyün en önemli geçim kaynağı portakal. Köydeki kilisenin bahçesinden mutlaka portakal likörü, ev yapımı şarap, patlıcan tatlısı ve portakal reçeli alın, asla pişman olmazsınız. Biraz mola vermek isterseniz köyün çay bahçesi size aradığınız sakinliği verecektir. Vakıflı Mahallesi

15.30

Hıdırbey Musa Ağacı

Dere kenarında bulunan bu çınar ağacının hikayesi oldukça ilginç. Efsaneye göre Hz. Musa, Hıdırbey Köyü’ne geldiği zaman çok susamış. Bastonunu, bugünkü ağacın bulunduğu yere saplamış ve yan tarafta bulunan dereye su içmeye gitmiş. Döndüğünde yere sapladığı bastonundan bir filizin yeşerdiğini görmüş, sonrasında da bu devasa ağaç oluşmuş. Ağaç o kadar heybetli ve güzel ki, gördüğünüzde siz de gözlerinize inanamayacaksınız. Hıdırbey Köyü Yolu

16.00

Çevlik’te balık keyfi yapın

Bol oksijenli keşiflerinizin ardından güzel bir öğle yemeğine hayır demeyeceğinizi düşünüyoruz. O halde buyurun İskorpit Restaurant’a. Denizden yeni çıkmış taptaze balıklar, ahtapot, kalamar, yengeç, mevsim salata ve muhteşem mezeler eşliğinde kendinize ziyafet çekmek için beklemeye gerek yok. Atatürk Mahallesi, Filiz Sokak, No:2

17.00

Titus Kaya Tüneli ve Titus Mezarlıkları

Dönemin imparatoru Titus, hem denizden gelecek saldırıları önlemek hem de sel, tsunami gibi felaketlerden sakınmak için dağı deldirerek kendi adını taşıyan bu tüneli yaptırmış. Tünel gez gez bitmediğinden tabanlara kuvvet, ha gayret diyelim. Tünelin deniz girişinden sağ tarafa doğru ilerlediğinizde kayalara oyulmuş mezarlar göreceksiniz. İlginç bir deneyim sizi bekliyor. Kapısuyu Mahallesi

18.00

Samandağ Çevlik Plajı

Sonbahar mevsimi dışında genellikle dalgalı olsa da, Çevlik her daim huzur veriyor. Çevlik’de pek çok koy var ve burada kendinizi sessizliğin koynuna bırakmak kaçınılmaz. Sıcak ya da soğuk bir şeyler içmek için denize nazır Kelebek Cafe ya da Damak Cafe’de biraz dinlenmeniz şart. Deniz Mahallesi, Girne Cad.

19.00

St. Simeon Manastırı

Samandağ’da, Aknehir beldesinde bir tepe üzerinde kurulan bu manastır, Stilitler Tarikatı’na ev sahipliği yapmış. St. Simeon Manastırı’nın kalıntıları arasında örme şeklinde sütun başlıklarını, mozaikleri, su sarnıçlarını görebilirsiniz. Bu kalıntılar arasında bir de rüzgar güllerini göreceksiniz, şaşırmayın.

21.00

Avlu Restaurant’ta lezzet şöleni

Akşam yemeği için Antakya’ya dönüp Avlu Restaurant’ta birbirinden lezzetli yöresel mezelerle lezzet şöleni yaşayın. Eski Antakya Evleri’nden birini restore ederek bu harika mekanı bize kazandıranlara selam olsun! Şaşlık kebabı, tereyağlı humus, meşhur Avlu ciğeri, saç tava, cevizli biber ve peynirli irmik tatlısını yiyerek bu tarihi mekanda Hatay’a veda edin, damağınız bayram etsin. Zenginler Mah. Kahraman Sok. No:39

 23.00

Hatay geceleri Bade Şarap Evi’nde bir başkadır

Yemek sonrası bizim gitmek isteyip de gidemediğimiz, tüm övgüleri bünyesinde barındıran Bade Şarap Evi’ne mutlaka gidin. Duyduğumuza göre mekanın dekorasyonu ve atmosferi şahane. Özellikle kış aylarında yanan sobası, fonda çalan Jazz müzikleri, güzelim avlusu ve güleryüzlü çalışanları ile oraya giden herkesi büyülüyormuş, bizden söylemesi. Nezih bir ortamda, loş ışıklar altında Hatay’ın güzelliklerine kadeh kaldırmak şart. İstanbul’un Viktor Levi’si varsa Antakya’nın da Bade’si var. Seni seviyoruz Hatay, en kısa sürede tekrar görüşmek üzere! Zenginler Mah. Gazipaşa Cad. No 22/1

 

 

 Bu yazı Tempo Travel Dergisi’nin 2017 sonbahar sayısında yayınlanmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir